Haber

Akşener: Neden Sinan Ateş’in Katillerini Bulmuyorsunuz Sayın Erdoğan

İYİ Parti Ankara İl Başkanlığı 3. Olağan Genel Kurulu bugün başkentte bir otelde gerçekleştirildi. GÜZEL Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte kongreye geldi. Kongrede “Başbakan Meral” ve “Kahrolsun zulüm, yaşasın özgürlük” sloganları atıldı.

Meral Akşener kongredeki konuşmasına partinin kuruluş aşamasında yaşananları anlatarak başladı. Akşener, “Elektriklerin kesildiği salonlardan, toplantılarımızın yapıldığı alanlardan buralara kadar… Bu salonu onurlandıran arkadaşlarımın her birinin özelliği makul ve demokrasiden yana olmalarıdır. 2010 referandumunun 2016’da 15 Temmuz’da bir ayaklanmaya neden olduğunu bilenler bu salonu şereflendiriyor: “Halkımıza yalan söylenmeseydi, 15 Temmuz girişimi olmazdı. Bu bilge millet, devletini köprüden topladı” dedi.

2017’de referandumla yapılan anayasa değişikliğine karşı çıktıklarını belirten Akşener, “Ortaya çıkan gerçek, bu ülkenin tek adam rejimi ile yönetildiğiydi. Bu da yetmedi Sayın Erdoğan ve arkadaşları başka bir çıkmazda. bugün üçüncü kez seçilmenin imkansız olduğu bir ortamda düzen.”

Hukukta, yargıda, ekonomide tek adam rejiminin kurulduğunu söyleyen Akşener, “Ona bağlılığın ve yalancılığın her şeyin üstünde olduğu bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Biz basiretli insanlarız. Çabasıyla karşı karşıyayız. Bir mücadelenin sonunda haklı çıkmak -Keşke yanılmış olsaydık ama haklıydık. İşte İYİ Parti bu haklılığın sonucudur” diye konuştu.

Salondaki gençlerin “Seninle daha çok gurur duyuyorum” sloganlarına yanıt veren Akşener, “Önce muhatap olacak salon bulamadık, sonra karargah için kiralık bina bulamadık. İYİ Parti, birbirine güveni sonsuz, bu ülke için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır halkın kurduğu bir siyasi partidir. Bu nedenle İYİ Parti yaşayacak, kalıcı olacaktır” dedi.

2018 seçimleri öncesinde CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüklerini ve imdadına CHP’den 15 milletvekilinin geldiğini söyleyen Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ölene kadar hepimiz o arkadaşlara teşekkür etmeye devam edeceğiz. Benim bu ricamı dile getirmem ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun olumlu yanıtı ne oldu? Seçime birlikte girdik. 24 Haziran seçimlerinde hem Saadet Partisi’nden 4’er kez oy kullandık. ve CHP’den, yani üstten 21, alttan 4 milletvekili kazandık CHP de bu sinerjiden, bu fazla oydan 25 milletvekili kazandı. ‘kazan-kazan’ oynayan ve ‘kazan-kazan’a inanan insanlar İYİ Parti’nin Meclis’e girmesi birçok yeniliğin ortaya çıkmasına neden oldu.

Bu salonu onurlandıranların, başını örten kadına karşı bir tavrı yok. Ama bir şey yaşadık; önce Kılıçdaroğlu’nun teklifi, ardından Sayın Erdoğan’ın gol sözü… Sayın Erdoğan adına çok utanıyorum. İki kızını Türkiye’de değil Amerika’da okutan bir babadan bahsediyorum. Başörtüsü yüzünden çok acı çeken iki yeğenin halası olarak onun adına çok utandım. kardeşimi sorgulayamazsın; ‘Kafanı neden açıyorsun, neden kapatıyorsun?’ sana ne? Sayın Kılıçdaroğlu’nun attığı adımı ben puanlayacağım diyorsanız ayıptır size yazıktır. Bu senin için bir hedefse, bırak bu dünya batsın.

Arkadaşlarım böyle bir dilde ne yaptı? Öncelikle bütün hukukçu arkadaşlarımız bu anayasa metninin dilinin yanlış olduğunu bir araya topladılar. nin oyu ile reddedildi. Geceleri senin için dua ettiğimde ne dediğimi biliyor musun? ‘Allah’ım, bizi zalimin zulmünden, iftiracının iftirasından koru’ diyorum. Bundan daha da kötü hissettim. Üç kelimenin değiştirildiği ve yanlışlığın düzeltildiği bu teklif, AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Amaç üzüm yemek değil, bağı yenmekti.

Kazanın kaynamadığı bu sistemin 14 Mayıs’ta değişmesi gerekiyor. Dün 5 çalıştıysam yarın 15 çalışırım. inşallah başbakan olurum Beni yapacaksın Ama her şeyden önce devletimizi, milletimizi kurtaracağız. Kadınlar, başörtülü ya da başörtüsü umurlarında değil. Bilinçaltında, hepimiz orospuyuz, adamım. Eksiksiz iade ediyorum. Hem başörtülü hem de başörtülü kadınlara alacağız şekilde çalışacağız.

İsveç’te biri Kuran’ı yaktı. Urfa’da namussuzluktur dedim. Kuran yakan bu siyasetçiyi, bu şerefsizi İsveç hukukuna göre mahkemeye verdik… Türkiye’de yaşayan herkes bu harekete karşı. Ne bekliyorsunuz? AK Parti Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda size tüm gücüyle yardımcı olmasını beklersiniz. Şimdi tıklama yok. Ama bugün buraya gelirken bir şey okudum. İsveç Dışişleri Bakanı şu açıklamayı yaptı: Temmuz ayına kadar İsveç NATO’ya katılım talebini geri çekmişti. Bu birdenbire aklıma ne geldi biliyor musunuz? Hollanda, Hollanda. Biliyorsunuz portakallar kesildi, portakallar çıtır çıtır kesildi, 2017 referandumunda da böyleydi. İsveç Cumhurbaşkanı’ndan Kral’a, oradan Dışişleri Bakanı’na, NATO Genel Sekreteri’ne kadar orada kim varsa sesleniyorum: İYİ Parti’nin olduğu yerde hile olmaz. O gün seçimi kazandığımızda kapı arkasından her şeyi Sayın Erdoğan’a yaptırabilirsiniz ama İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e yaptıramazsınız. Bu nedenle başvurunuzu kesinlikle geri çekmeyin. Alışkınsın, değil mi? Seçime arka kapıdan müdahale etmeye, çeşitli işler yapmaya, arka kapıdan tokalaşmaya, ilgilinin elinden her şeyini almaya alışkınsınız değil mi? Ama bu seçimi alacağız. Ondan aldığın her sözü ağzına almak benim için bir şeref sözüdür.

Yıllar önce şöyle bir toplantıda anlatmıştım; Özellikle daha vasat üniversitelerden mezun olan veya otomotiv sanayi sitelerinde çalışan gençler ve erken evlenen kızlar arasında bir araştırma yapıldı. Oradaki çocukların çoğu mümkünse yurt dışına gitmek istiyorum dediler… Şimdi bu ülkede çocuklar, gençler çile çekiyor… Biz bu gençler için, bu çocuklar için iktidar olmalıyız ki onlar da gidebilsinler. gülün ve bu ülkeye umutla bağlansınlar. Birinci partiye gitmeliyiz.

Seçime birlikte girdik, hedefim Ankara ve İstanbul’du, Mansur lider seçildi. Bugün 13.Cumhurbaşkanı’nın millet ittifakının adayı olacağına inanıyorsak gerçekten sizlerin emeği sayesindedir. 15 milyar lirası olmayan bir şeyin (ANKAPARK) içine gömdüler. Sayın Lider, 15 milyar nakit paranız olsa kaç kişi yaşar? 30 yıl yeterliydi.

Bu tek adam rejiminde 38 yaşındaki Doç. Dr. Sinan Ateş, Ankara’nın göbeğinde katledildi. Failler öldürüldüğü günden beri bulunamadı. Ey Erdoğan, her şey o hareketle olur (eli ile bazı hareketler yaparak), her şey o hareketle olur, her şey o hareketle olur, her şey o hareketle olur. Bu hareketleri bilerek yaptım, bu hareketlerin ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Bütün bunlar oluyor, neden Sinan Ateş’in katillerini bulmuyorsunuz Sayın Erdoğan? Onu bulmak senin sorumluluğunda. Hakim sizin, hukuk sizin, devlet sizin, polis sizin, asker sizin, MİT sizin. Sayın Erdoğan, her şey sizin. (Eliyle işaret yaparak) Neden o hareketi yapmıyorsun Erdoğan? Dün Banu Çiçek’in doğum günüydü, Zeynep’in de babasız ilk doğum günü. O çocukların sevgili Erdoğan’ı… Bunu her konuşmamda söyleyeceğim. Gözlerinizi kapatın Sayın Erdoğan; Allah göstermesin oğlunuz öldürülse, katledilse, torunlarınız size ‘Dede’ diye bağırsa, oğlunuzun ardından ‘Baba’ diye bağırsa Erdoğan Sayın ne yaparsınız biraz empati. İşte Banu Çiçek, Bengi Su bu durumda. Sayın Erdoğan, bu katillerin, bu vahşetin sorumlularını bulmak, bulmak sizin görevinizdir. 14 Mayıs’a kadar o çocukların ağlamaları kesilene kadar her konuşmamda bunu soracağım Sayın Erdoğan… Sinanların bir daha ölmemesi için İYİ Parti’nin iktidarda olması kuraldır.”

habergermencik.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu